Siyaset

TÜRKOĞLU MECLİSTE YAYLA SORUNUNU GÜNDEME GETİRDİ

MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu yayla sorunun çözümü için mecliste konuştu.
Türkoğlu meclisteki konuşmasında şunları söyledi;
“Öncelikle önümüzdeki hafta sonu idrak edeceğimiz kurban bayramının güzelliklerinin kalıcı olmasını yüce Yaradandan diliyorum.
Bugün, sizleri ülkenin gündemi dışında, ancak birçok ilimizin ve vatandaşlarımızın önemli bir sorunu olarak yıllardır süregelen bir konu hakkında bilgilendirmek ve dikkatlerinizi çekmek için huzurlarınızdayım.
Türk kültürünün, göçebe hayatından yerleşik hayata geçişten sonra muhafaza ettiği unsurlardan biri yayla kültürü ya da yaylacılık diye isimlendirdiğimiz olgudur. Yaylacılık geçmişten beri süregelen ve zaman içinde nitelik değiştirerek sıcak, nem ve sivrisinekten uzaklaşmak için Türk insanın başvurduğu geleneksel bir olgudur. Son dönemlerde ise küresel ısınmanın da etkisi ile bilhassa Akdeniz iklim kuşağında geleneksel olmanın da dışında zaruret niteliği kazanmıştır yaylacılık.
Yaz aylarında karşılaşılan bunaltıcı sıcaklar insanımızı daha serin ve daha kuru havaya sahip olan yaylalara yöneltmektedir. Bu ihtiyacın önemli sebeplerinden biri de sağlıklı yaşama arzusudur.
Bütün bu faktörler zaten dar ve orman arazileri üzerine kurulmuş olan yayalara talebi arttırmakta ve doğal olarak orman alanları üzerindeki baskıyı da arttırmaktadır.
Nitekim sağlıklı bir mevzuatı olmayan yaylacılık, plansız, sağlıksız hatta hukuksuz bir yerleşime konu olmaktadır.
Osmaniye, Adana, Mersin, Antalya, Muğla İllerimizde ve Karadeniz Bölgesinde yüzlerce yaylada on binlerce yayla evi bulunmaktadır. Sıcak yaz aylarında yüzbinlerce insanın yaşadığı bu yaylalar ve konutların çoğu mülkiyet hukukuna aykırı, imar mevzuatı dışında ve çevre sağlığı açısından namüsait durumdadır.
Osmaniye’de ise insanlarımız tarafından kullanılan çoğu orman arazisi üzerindeki Osmaniye-Zorkun, Fenk, Olukbaşı, Ürün, Haraz, Kadirli-Bağdaş, Çokak, Almaçık, Maksutoğlu, Düziçi-Dumanlı, Hodu, Melza, Hasanbeyli-Alman pınarı gibi birçok yaylada 20.000 den fazla yayla evi bulunmaktadır.
Bu yaylalarda mevzuat müsaade etmese de, yoğun nüfusun ihtiyacı karşılanmak üzere kamu kuruluşları tarafından asfalt yollar yapılmış, sağlık ocağı, camii, jandarma karakolu gibi hizmetler getirilmiş ve personel çalıştırılmaya başlanmıştır.
Mevzuata aykırı olarak 150-160 yılda ortaya çıkan bu yapılaşma günümüzde orman kanunu ve zabıta ile vatandaşlar arasında ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Orman zabıtası ve jandarma, mevzuata aykırı bu yapılaşmayı 6831 sayılı Orman Kanunun 17. Maddesi çerçevesinde adli makamlara bildirmekte, Adli makamlarda bin lira ile 36 bin lira arasında cezalar verip, vatandaşın bu işgalini evini de müsadere etmek suretiyle cezalandırmaktadır.
Mevzuata aykırı bu yapıları ortadan kaldırmak, yıkmak istesek dahi bu ekonomik olarak mümkün değildir. Bu iş için ne ödenek, ne yeteri kadar iş makinası ne de ortaya çıkacak molozu dökecek alan buluna bilir.
Kaldı ki orman arazisi kullanan yaylacıdan ormana zarar verme konusunda orman teşkilatı şikâyetçi de değildir. Orman içine evini yapmış olan vatandaşların ormanı çok iyi muhafaza ettikleri bizzat orman teşkilatı çalışanlarınca ifade edilmektedir.
O zaman yapılması gereken şey kanaatimce, plansız ve hukuksuz olarak kullanılan bu yerleri kayıt altına alarak hem yayla kültürünün yaşamasına katkıda bulunan hem de ormancılığımıza maddi destek sağlayacak bir yasal çözümü yüce meclis ortaya koymalıdır.
Osmaniye’de bu sorunun çözümü için TÜMSİAD isimli bir sivil toplum örgütü önderliğinde, Basın kuruluşları ve Baronun da dâhil olduğu bir kampanya başlatılmış ve on binlerce imza toplanmışdır. Bu imzalar içinde bulunduğumuz, Kasım ayında, Yüce Meclisimize sunulacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milletin vekilleri olarak bize düşen; yayla kültürü gibi geçmişten bugüne taşınmış bir mirası, orman varlığımızı muhafaza ederek, bir zarar vermeden, nasıl turistik tesislere açmışsak, millete ait bu arazileri milletin yararlanmasına, hukuki bir zemin çerçevesinde kullanıma açmaktır. Böylece hem plansız, imarsız yerleşimlerden, hem de halkımızı önemli bir sorundan kurtarmış olacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle Yüce Türk Milletinin Mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, hepinizi saygıyla selamlarım.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu