TÜRK EĞİTİM SEN “ ÖĞRETMENE YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ”
Türk Eğitim Sen Kadirli İlçe Temsilcisi Halim Hallaç Kadirli İlköğretim Okulunda bir veli tarafından bir öğretmenin darp edilmesi ile ilgili açıklamada bulundu.
“Öğretmen Arkadaşımıza yapılan saldırıyı kınıyorum” diyen Hallaç şunları kaydetti;
“Bugün buraya toplanmamızın sebebi 17.01.2012 Salı günü ilçemizde eğitim –öğretim faaliyetlerini sürdüren ve seçkin okullarımızdan biri olan Kadirli İlköğretim okulunda görev yapan bir öğretmen arkadaşımıza yapılan fiili saldırıyı kınamak için toplanmış bulunmaktayız.
Veliyi haksızda olsa haklı sayarım diyen çarpık bir zihniyetin ürünü olarak, bugün burada ne acı ki, bu konuşmayı yapmak zorunda bırakılıyoruz. Devletini, bayrağını ve ülkesini sevmekten başka suçu olmayan, eğitimden başka bir derdi bulunmayan eli öpülesi öğretmen arkadaşımızın uğramış olduğu fiili saldırıyı nefretle ve şiddetle kınıyorum. Ders saati içinde ve sınıf ortamına elini kolunu sallayarak rahatça giren bir şahıs tarafından öğretmen arkadaşımız bu şiddetin kurbanı olmuştur.
Bu olay bundan önceki olayların üstünün örtüldüğü gibi yine örtülmeye çalışılması halinde buna sessiz kalmayacağımızın bilinmesini isterim.
Bilmenizi isterim ki;
Son 10 yıldır okullarımızda şiddete maruz bırakılan öğretmenlerimiz, unutulmuş, örselenmiş bir kâğıt parçası gibi fırlatılıp, bir kenara atılmıştır. Okullarımızda şiddet hızla artmakta ve kendine yer edinmektedir. Bunun tek sebebi öğretmene şahsiyet kazandırma cüretini gösterenlerdir. Kendi şahsiyetsizliklerini toplumun en güzide parçası olan öğretmenlerin üzerinden gizlemeye çalışanlar Türk Eğitim-Sen var oldukça yaptıklarının hesabını yargı önünde ödeyecek kamu vicdanında mahkûm olacak ve kara vicdanları hep kirli kalacaktır. Bu oyunlar onların aklanmasına yetmeyecektir. Yapılanları ne unutacağız nede unutturacağız.
Eğitim çalışanlarımız fakru zaruret içinde görevlerini yerine getirirken, birde bunun yanında şiddet olaylarına maruz bırakılması, toplum nezdinde var olan itibarlarını yok etmek için gecesini gündüzüne katan bir zihniyet elinin, her ortamda kutsal görevini ifa etmeye çalışan öğretmenlerimizin üzerinde olduğunun ön büyük delilidir. Milletleri kurtaranlar ancak ve ancak öğretmenlerdir diyen Ulu Önder Atatürk’ün Cumhuriyet Türkiye’sinde öğretmenlerin içinde bırakıldığı bu durumun yorumunu siz değerli kamuoyuna bırakıyorum.
Bu münferit olay bir gerçeği daha önümüze sermiştir. Oda artık okullarımızda görev yapan öğretmenlerimizin can güvenliğinin olmadığı gerçeğidir. Elini kolunu sallayarak, sınıfa dalan bir şahsın yaptığı hadise bundan sonra doğabilecek daha büyük olaylara davetiye çıkaracağıdır. Bu olay göstermiştir ki, bundan cesaret alarak, daha fazlasını isteme cüretine gidecek yarasa zihniyetlilerin karanlık yüzüdür. Bundan sonra bu olayların olmaması için tüm güvenlik güçlerini göreve çağırıyoruz. Saldırıya uğrayan arkadaşımızın olayı yargıya intikal ettiği için bu konuda yorum yapmak istemiyorum. Fakat idari noktada Türk Eğitim- Sen olarak özellikle olayın takipçisi olacağımızın bilinmesini isterim. Olayın soruşturulmasını ve idari noktada kusurlu olanlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasının gerekli ve kaçınılmaz olduğunu düşünmekteyiz. Suçun Failinin kanunlar nezdinde cezalandırmasını sabırla bekleyeceğiz. Hukukun olmadığı yerde orman kanunlarını uygulamaya çalışanların artacağı aşikardır.
Bu olayların olabileceğini daha önceden gören sendika genel merkezimiz bunun için gerekli adımları atmış ve Türk Eğitim-Sen olarak okullarda güvenlik sorunu ve çeteleşmeyi mercek altına almak amacıyla yapmış olduğumuz anket çalışmamızla dile getirdiğimiz okullardaki güvenlik sorunları ve öğrencilerin psikolojik durumlarına ilişkin görüşlerimiz üzerine MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran BULUT tarafından TBMM Başkanlığı’na Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER tarafından cevaplaması için 02.01.2012 tarihinde soru önergesi verilmiştir.
Soru önergesinde şu hususlar sorulmuştur;
1. Okullar da belli grupların güç kullanarak, tehditle diğer öğrenciler üzerinde hâkimiyet kurma, onları yönetme çabası üzerine yapılan bir çalışma olup olmadığı
2. Okullarda tam anlamıyla güvenliğin sağlanması adına Bakanlık olarak alınan tedbirler ve uygulamaların neler olduğu sorulmuştur.
Kamuoyu artık bu soruların cevabını ve kangren haline gelen sorunun çözümünü bakanlıktan beklemektedir. Bu kadar aymazlık içinde olan bakanlığın gerekli adımları ve önlemleri almak için daha neyi beklediğini anlamak mümkün değildir.” Haber Merkezi